YA BAHANELERİN DE ÖTESİ MÜMKÜNSE?
Yapamadıklarımız ya da değiştiremediklerimiz ile ilgili ne çok bahanelerimiz vardır. Aslında bahanelerimiz dış dünyaya karşı savunma mekanizmalarımızdır. O kadar eminizdir ki yapamayacağımıza ve değiştiremeyeceğimize diğerlerine karşı başarısız görünmemek ya da yargılanmamak için sürekli bahaneler üretiriz. En çok da kendimiz inanırız. Diğerlerinin inanmadığını fark etsek bile en azından sustukları için görmezden geliriz. Kimimiz çocuklarımızı, kimimiz ebeveynlerimizi, kimimiz işimizi, kimimiz parayı ve daha bir sürü şeyi bahane olarak gösteririz.
O kadar inanırız ki istediğimiz şeylerin gerçekleşmeyeceğine nasıl ile başlayan soruları hayatımıza bile almayız. Sadece neden ile başlayan sorular ve onlara bulduğumuz cevaplar vardır. Üstelik bulduğumuz cevaplar bize bile ait değildir. Yıllarca başkalarından satın aldığımız ve biriktirdiğimiz bir sürü bahane, nedenli sorularımıza cevap oluverir. Potansiyelimize ve neler yapabileceğimize bakma gereği bile duymayız. Tüm hayatımızı başkalarından satın aldığımız bahanelere teslim eder ve hayatta kalmaya çalışırız.
Oysa muhteşem bir yaratım gücüne sahibiz. Yapmamız gereken tek şey hayatımızın sorumluluğunu almak ve içimizdeki yaratım gücünü ortaya çıkartmak. Eğer bugün bulunduğunuz durumu sizin seçimlerinizin yarattığını alıp kabul ederseniz geleceği yaratabilmek için özgürleşirsiniz. Neden ile başlayan soruların üzerini çizip nasıl ile başlayan sorulara geçtiğinizde geleceğinizi yaratmaya başlarsınız.
Siz kabul etseniz de etmeseniz de bu yaratım gücü sizin içinizde mevcut. Yaşamınızı değiştirecek olan tek şey bu yaratım gücünü nasıl kullandığınız.
Bahaneler yaratmak için mi? Yoksa geleceğinizi yaratmak için mi?
