top of page

YA YAZMAK EN İYİ TERAPİ İSE?

Hiç kimse bize yazmayı öğrendiğimizde kendimiz için yazmanın ne kadar keyifli olduğunu anlatmaz. Çocukluğumuzda çoğumuz günlük tutarak içimizdekileri günlüğe dökeriz. Ama genellikle yazdıklarımız okunduğunda tepki alma korkusuyla günlüğümüzü köşe bucak saklama çabası içinde bunun keyfini pek çıkaramayız. Tepki almamak için kendimizden kaçma, kendi sesimizi duymaktan vazgeçme ilk böyle başlar.. Çoğunlukla bir süre sonra da yazmaktan vazgeçeriz.

Yazmak bize genellikle kişi ya da kurumlara bilgi ve deneyimimizi sergilemek için kullanılan bir araç olarak öğretilir. Yazmaya ilk başladığımız andan itibaren bizden, kurallara uygun ve düzgün bir şekilde yazmamız istenir. Kişiye ya da kurumlara göre bu kuralların önceliği değişir ama yazı ile aramızda her zaman belirli kurallar olur. Bazen bir özet çıkarmamız, bazen bir kompozisyon yazmamız, kimi zaman bir ödev ya da bir rapor hazırlamamız istenir. Bir süre sonra sadece bizden istenilenleri yazar ve her yazdığımızı birilerinin beğenisine sunar hale geliriz.

Böylece biz büyüdükçe, yazı bizim için bildiklerimizi, yaptıklarımızı onaya sunduğumuz bir araç haline gelir

Ya sadece kendimiz için yazsak, hiçbir kuralı düşünmeden nasıl yazdığımızla ilgili hiçbir yargımız olmadan, onaylanma kaygımız olmadan sadece kendimiz için yazsak… Gerçek BENİN, olmamız gerektiğine inandığımız BENE yazmasına izin versek acaba ne söylerdi?

Ya acaba bir çözüm bulabilir miyim diye onlarca kişiye yaşadığımız durumu anlatıp bakış açısı satın almak yerine yazmayı seçsek bu hangi farkındalıklarımızı ortaya çıkarırdı? Ya yıllardır dışarıda aradığımız şey her ne ise, bizim içimizde gizliyse? Yazmak bunu keşfetmenin en iyi yoludur..

Sadece yazın; hiçbir yargınız, korkunuz, kaygınız, kurallarınız olmadan yazmak için kendinize izin verin, bırakın içinizdekiler kağıda dökülsün. Bazen yazmak en iyi terapidir. Yapmanız gereken tek şey kendinize izin vermek…


37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page